Ali Haydar Haksal tarafından 2013 yılında kaleme alınan Yalnızlık Sarkacı isimli kitap, dokuz farklı öyküden oluşmaktadır. Yazarın öykü anlatımındaki ustalığı ve derinlikli anlatımı sayesinde kitap, okuyuculara yalnızlık temasını farklı bir perspektiften sunmaktadır.
Kitabın ilk öyküsü olan Yalnızlık Sarkacı, yalnızlık duygusunu derinlemesine ele alırken aynı zamanda insan hayatının geçişlerini de işlemektedir. Hikayede, bir ihtiyar adamın eşi hastaneye kaldırılır ve bu süre zarfında yalnızlıkla yüzleşmesi anlatılır. Eşinin hastanedeki varlığı ile yalnızlık arasında gidip gelen ihtiyar adamın iç dünyasına tanık oluruz. Öykü, hayatın insana getirdiği acıları ve umutları yansıtarak yalnızlıkla baş etmenin zorluklarını gözler önüne serer.
Akşamın Ucuna Tutunan ise yaşlılık ve yalnızlık hissini derinlemesine işleyen bir öyküdür. Hikayede, bir fotoğrafın içindeki kadına duyulan ilgi üzerinden yalnızlık ve geç kalmışlık teması ele alınır. Bir fotoğrafta gördüğümüz bir kişiye dair oluşturduğumuz beklentilerin gerçek hayatta karşılık bulmamasının verdiği hayal kırıklığını hissederken, yalnızlık ve yaşlılık arasındaki ilişki de vurgulanır.
Sayın Başkanın Masasında Kalan Çanta adlı öyküde ise anlaşılamamak, beklentiler ve yaşlılıkla gelen çaresizlik temaları işlenir. Bir yaşlı milletvekili adayının hikayesini konu alan öyküde, umutlarını başka birisine bağlamış olan adamın hayal kırıklığı anlatılır. Mülakat sonrası Ankara’ya gitmek için yola koyulan yaşlı adayın beklentileri ve içsel monologlarıyla bir yalnızlık portresi çizilir.
Diğer öyküler arasında Kutsal Yemin Törenim ve Ben, Buruşuk Yüzün Ütüsü, Bir Gün İz Sürmek, Günüm Böyle Geçti, Kırışmayan Pantolon ve Ölüm İlânlarını Okuyan Rıfkı Bey bulunmaktadır. Her bir öykü, yalnızlığın farklı yönlerini ve etkilerini okuyucuya yansıtmaktadır. Hikayeler arasında yaşlılık, yılların biriktirdiği acılar, insan ilişkilerindeki kopukluklar ve hayata dair kaygılar gibi temalar sıklıkla karşımıza çıkar.
Ali Haydar Haksal’ın Yalnızlık Sarkacı kitabı, sade ve etkileyici bir dil kullanarak okuyucuları derin düşüncelere sürükler. Her öyküde içimize işleyen duygusal anlatımıyla yazar, yalnızlığı anlama ve kabullenme sürecini ustalıkla aktarmaktadır. Kitap, güncelliğini ve etkileyiciliğini yıllar geçse de koruyan bir başyapıt olarak okuyucularına sunulmaktadır.