Son Ada’nın Çocukları, Türk yazar Zülfü Livaneli tarafından kaleme alınan bir roman. Kitap, 2014 yılında yayınlanmış olup 200 sayfadan oluşmaktadır.
Roman, içerdiği benzersiz kurgusuyla dikkat çeken ve akıcı bir şekilde okunabilen bir yapıya sahiptir. Zülfü Livaneli, genç okurlarına düşünme, sorgulama ve sorun çözme becerilerini geliştirmeleri için başarılı bir şekilde yol göstermektedir.
Hikaye, huzurlu ve mutlu bir yaşam süren insanların bulunduğu, adeta bir cennet gibi bir ada olan Son Ada’da geçmektedir. Ada, toplamda kırk ailenin yaşadığı ve her ailenin oturduğu evin numarası tarafından temsil edildiği bir yerdir. Ada, mütevazı bir yaşam anlayışının hakim olduğu, paraya neredeyse hiç ihtiyaç duyulmayan ve şiddetin kullanılmadığı bir yerdir.
Ancak, ada halkının sakin hayatı, emeklilik yıllarını geçirmek için adaya gelen diktatör bir başkanın gelmesiyle altüst olur. Başkan, adada bir düzen kurmak ve adadaki yaşamı medeniyetle buluşturmak amacıyla yol boyunca gölgelik yapan ağaçların budanmasını emreder. Bu talebe itiraz eden çok az kişi olmasına rağmen, daha sonra başkanın isteği üzerine bir yönetim kurulu oluşturulur.
Başkan, adada adanın asıl sahipleri olan martıları düşman ilan eder ve martıların öldürülmesi kararı alınır. Bu sayede, martıların el koyduğu güzel koylara beş yıldızlı oteller yapılabilecektir. Birkaç kişi dışında kimse başkana karşı çıkmaz ve martılar gerçekten katledilir. Ancak, martıların azalmasıyla birlikte bozulan doğa dengesi yılanların artmasına neden olur. Yılanlar ada halkına zarar verince, adanın uzmanına başvurulur.
Uzman, leyleklerin adaya yerleşmesini sağlamak için direkler diktirmeyi önerir. Leyleklerin yılan sayısını azaltacağına inanılır. Ancak, leylekler ada üzerinde belirmezler ve uzman aslında ada halkını dolandırarak kaçar. Ada halkı, başkanın yönlendirmesiyle ormanı kontrollü bir şekilde yakarak sorunlarından kurtulmaya çalışır. Ancak, yangın tüm adayı küle çevirir. Geriye sadece kıyıdaki tekne, bakkal ve en kıyıdaki iki ev kalır.
Bu ada üzerinde yaşayan, başkanın torunlarının dışında iki çocuk bulunur. Anlatıcının ailesiyle birlikte verdiği mücadele ve bakkalın dilsiz oğlunun martıları yaşatma savaşı, yangından sonra gerçeği gören ada halkının hikayesini oluşturur. Başkan adadan ayrılır ve geriye kalan insanlar, bir fidan dikerek kaybettikleri adayı yeniden bulurlar.
Zülfü Livaneli’nin yarattığı bu hayali ada, okuyucuya huzur veren bir atmosfer sunarken, hikayenin ilerleyişi okuyucunun düşünme yeteneğini ve gerçeklere uyanık ve dirençli bir şekilde yaklaşma bilincini geliştirmesine yardımcı olur. Son Ada’nın Çocukları, genç okuyuculara umutlu, iyimser ve doğal çevreye saygılı bir bakış açısı kazandırmayı amaçlayan önemli bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır.